Zuhal Sengul - Author, Activist, Model

Resmi Web SitesiZuhal Sengul

Yazar - Aktivist- Model

Annenin bebeğini toplum içinde emzirmesi ayıp değildir

Geçtiğimiz haftalarda New Jersey’de bulunan Hoboken Üniversitesi’nin hazırladığı çocuk gelişimi ve aile bilinci seminerine katılma fırsatım oldu. Söz anne sütünün bebek, özellikle de beyin gelişimi için ne kadar önemli olduğuna geldi. Amerika’da anne adayı olarak doktora gittiğinizde ya da çevrenizde birileri ile konuştuğunuzda size ilk sordukları şey doğumdan sonra bebeğinizi emzirip emzirmeyeceğiniz oluyor. Bunu ilk duyduğumda çok şaşırmıştım. Gün geçtikçe okuduğum makalelerden, şahit olduğum olaylardan anladığım kadarı ile Amerika‘da bir annenin toplum içinde bebeğini emzirmesi tamamen tabu olarak kabul ediliyor.

Dünyanın en özgür şehri olarak görülen New York‘ta bile bir annenin bebeğini emzirme ihtiyacı rahatsız edici ve garip bulunuyor! Öyle ki, annenin bebeğini emzirmesini destekleyen ve bunun ayıp olmadığını insanlara anlatmaya çalışan kadın dayanışma örgütleri bile var (La Leche League).

Doktorlar toplum baskısından bebeklerini emzirmek yerine formül mamaları kullanmayı tercih eden anneleri (çalışan, sütü kesilen ya da herhangi bir sebepten dolayı emziremeyen anneler dışında) anne sütünün önemini belirterek emzirmeye teşvik ederken baskıcı görünmemeye özen gösteriyorlar çünkü anne sütü karşıtı ve emzirmeye teşvik etme olayını baskı ya da taciz olarak algılayan insanlar da oldukça çoğunlukta.

 

Artık hemen hemen her alışveriş merkezinde tuvaletlerin yanında emzirme odaları var. Burada gittiğim bir alışveriş merkezinde tuvaletin girişine insanlar beklerken otursunlar diye çok şık koltuklar koymuşlardı.

Ellerimi yıkarken koltuklara oturmuş bebeğini emziren genç bir anne gördüm. Kadının yanından geçenler mutlaka kadına ters ters bakıp belli belirsiz söyleniyorlardı. Üstelik kadınlar tuvaletindeyiz!

 

Siz olsanız tuvalette yemek yer miydiniz?

Kadın, emzirmesi bitene kadar çevresindeki kadınlar tarafından hem bakışlarla hem de fısıldaşmalarla rahatsız edildi. Sanırım tuvalet kabininin içine girip öyle emzirmesi bekleniyordu. Aslında sadece bebeğin beslenmesinden ibaret olan bu olayın bu kadar tabu haline getirilmesi insanı gerçekten de şaşırtıyor. Siz olsanız tuvalette yemek yer miydiniz? Ya da kapalı, küçük bir odada yemek yemeyi tercih eder miydiniz? Bir annenin de bebeğini beslemek için uygun gördüğü mekân ve zaman sadece kendisini ilgilendirir.

Neden göğüs dekoltesi giyen bir kadın gördüğümüzde (ki istediği gibi giyinmek kadının en doğal haklarından biridir) bunun estetik göründüğünü, göze hoş geldiğini düşünüp dile getirirken emziren bir anne gördüğümüzde bundan rahatsız oluyoruz, hatta teşhircilik olarak nitelendiriyoruz? Güzel bir dekolte ardından görünen göğüsler bu kadar destek görürken bir annenin emzirmeye yarayan göğsü neden bu denli korkutuyor? Öte yandan erkekler kendileri için flört unsuru oluşturmayan bir annenin göğsüne tahammül edemiyorlar.

Dünyanın en çok okunan dergilerinden biri olan Cosmopolitan‘ın “Bebeğimi emzirmek göğüslerimi mahvetti” başlıklı makalesinden tutun Uludağ Sözlük’te “Toplum içinde çocuğunu emziren teşhirci kadınlar” diye bir başlık oluşturularak sosyal medyanın da yardımıyla kadının özgürlüğü ve en doğal hakları elinden alınarak neredeyse garip bir şey yaptığına inandırılmaya çalışmaya devam ediliyor.

İnsanlar bebeklerini emziren anneleri garipserken, hiç ihtiyaçlarının olmadığı defalarca kanıtlanmasına rağmen ineğin kendi bebeği için ürettiği anne sütünü içmeye devam ediyorlar!

Her anne sütünü kendi bebeği için üretir. Çok değil birkaç hafta sonra beni ve oğlumu her yerde görebilirsiniz. New York‘ta ya da İstanbul‘da… Alışveriş merkezinde, parkta, uçakta ya da restoranda… Kimseye aldırmadan bebeğimi emziriyor olacağım. Çünkü her anne, anne sütünü kendi bebeğini beslemek için üretir ve bir bebeğin istediği anda beslenmesi önyargılarınızdan daha önemlidir.

Bir dahaki sefere emziren bir anne ile karşılaştığınızda onu görmezden gelin. Tıpkı evsizlere, yardıma muhtaç çocuklara ve sokak hayvanlarına yaptığınız gibi…